Nevres Taştan
İşadamı
Kaleardı mahallesinden, herkesin sevip saydığı, kendine has bir edası tavrı olan , şakacı, espritüel, çok davudi ve güzel bir ses sahibi, merhametli, arkadaşlığı kavi, sağlam karakterli, örnek arkadaşlığı olan, sevecen ve müşçik bir arkadaşımız idi.
Namı diğer Gardiyan Nizam, Bayburt'ta görevli olduğu süre içinde cezaevi mahkumları için bir umut kapısı, adeta onların her şeyi idi. Merhametli, ve yu ka yürekli olmasından dolayı bir çok kez de bunun ceremesini çekmiştir. Başgardiyanlığı döneminde bir çok mahkuma babalık denilebilecek iyilikler yaptığı herkesin malumudur. O yle ki cezaevinde özellikle kimsesiz ve sahipsiz
mahkûmlara hamiyet eder, onları korumasına alırdı. Hatta bir defasında bir mahkuma " kafa izni " tabir edilen bir gayri yasal izin vermiş (idare etmiş!) mahkum geri gelmekte gecikmiş bundan dolayı bayağı sıkıntı çekmiş, bu ve benzer Saiklerden dolayı Erzincan'a sürgün olmuş, orada da maddi ve manevi türlü sıkıntılar içinde kalmıştır.
İyi niyetinden dolayı memuriyetini yarıda bırakıp, Ankara'ya yerleşmiştir. Ulus Hacıbayram semtinde bir müddet kahvecilik ve otel işletmeciliği yapmıştır. Bu değerli kardeşimiz çoğu kez zarar gördüğü hemşeri ve arkadaşlarını üzmek bir kenara, kırmamıştır bile diyebiliriz. Nevi şahsına havi ve insani duyguları zirvede olan bu hemşerimize ne yazık ki maddi varlığını zayi ile sağlık ve sıhhatini kaybetmesinden sonra birçok kişi (istisnalar hariç) sahip olmamışlardır. Fakat o yine de kendinden menkul bir tevekkül içinde insana güvenmenin esas olduğunu söylemekten geri durmazdı. Garip denilebilecek karakterde, bir iyi niyetli hemşeri idi.
Nizam abimizle Bayburt ve Ankara da epey bir gurbet arkadaşlığımız oldu. Çok hatıralarımız, anılarımız ve yarenliklerimiz vardır. Seven ve sayanı çoktu, şu an Antalya da ikamet ortak bir arkadaşımız ondan bahsettiğimizde; "ah! Gardiyan, bir insan bu kadar mı güzel huylu, munis olur, yahu! herhalde sinirlerini aldırmıştı, zengin, fakir, hangi görüşten, kim olursa olsun, sarhoşu- hocası herkese insan gibi davranan gardiyan, Allah nur içinde yatırsın!" diyerek duygularını ve üzüntüsünüdile getirmişti.
Hayatımda tanığım, haksızlık karşısında tepkisini hiç esirgemeyen, hayatı pahasına da olsa haksızlığa dikilen bir kaç kişiden biridir dersem, yalan olmaz. Sesi çok güzel, tok ve yanıktı, dinlemeye doyamazdınız, Bayburt ve Elazığyöresi ile Kerkük türkülerini çok güzel terennüm ederdi.
Sağlığına dikkat etmezdi. Hemen herkes tarafından sevilen ve sayılan bu ağabeyimiz 2006 yılında kalp rahatsızlığından dolayı rahmeti rahmana intikal etti. Allahtan rahmet, mağfiret ve affı niyaz ediyorum bu güzel insana...
0 0